29 Ağustos 2011 Pazartesi

bant

'mağrurlanma devrik şahım
senden büyük aşklar var'

kan.
savaş yok
hayır hayır!
düello da çok eskide kaldı.
şimdi düşeni kaldırma zamanı.
ve 'kaldırmak' biraz argoya kaçtı.

acı! 
tatlı diye almıştım halbuki.
acı! 
gerçekten hayattayım demek ki.

yolda at biraz fazla salladı
madalyonun tersi döndü vesselam.
hepimiz dağın ardını dolaşıp geldik.
ben derbeder idim 
sevindi Uhud'ta müşrik.

bana istikrarlıyken ona ters döndü talih.

ölesim geliyor bundan sebep
ölene bunlar sudan sebep.

dur 
yan
sus
yan
bir
gün
uyan.

17 Ağustos 2011 Çarşamba

göz

Birkaç ince su yılanı dökülen saçları taşta
Kalanlar dil çıkarmış berenin altından
Ve dumanı çıkar ateşin
Kulaklarından.

Elde şarap, sağ yanakta iz
Muhtemelen kalbindeki bikaç metre fark atar

Dışarısı
Gözleri kapıda
Anahtarı değil sahipliği unutmuş galiba

Okşayın sokaktaki kedileri
Onlar üçbeş kuruşluk gördüğünüze
Sarılıp uyuyorlar geceleri.
Bari biraz insan eli
Dokunsun bedenlerine.

11 Ağustos 2011 Perşembe

yedi

üç ayı geçti
sesini duymadım
üç ayı geçti

ömürlük acının
kullanmaktan hoşlandığım bir söz sanatı;

'abartı'
depresyonist tarzda eserler davranışlarım
ama bak bu söz ironiden uzaktı
anladın mı?
hayır mı?
hayırdır.

isil saffetümitgüneş

Yüzüme değdi nefesin, reddin enfesti.
Ciğerlerim bir gecede siyaha kesti.
Dört ayak üstüne düştün, betona değdi canın
'Kötürüm' ne pis kelime, kedi değilsin kadın.

iki

En az sana yakışmaz babet
Ama sen yine de giymemeyi tercih et.
Bu konuda kimsenin kaygısı olmaz
Kimse bu denli derin analiz yapmaz
Uzanmış bileğinden öpmek varken
Ve milyonlarca reverans icra edilirken.
Referans aldığın herşeyi bir kenara koymalısın
Zira insanın biricikliğini ortadan kaldıramayacaksın.

 

talpinae


Öptüğün ayna düştü bugün.
Bugün düştü öptüğün ayna.

/Artemis’in oku çeken ellerinden su içtim,
Yaralı Orion’um tarafından yere serildim.
Hakkımda detaylı bilgi isteyen, köstebekgilleri izlesin.
İçimde açılmış tünellerim,
Zararlı göğüs bahçeme.
Kimse bu sene benden mahsul beklemesin/ 

Ağzımı ruj izine sabitleyip baktığım
Ve kendimi İskenderiye Feneri’yle kıyasladığım
Ayna
Öptüğün
Bugün
Düş…

neşe

Tonikle ‘kin’ sundun, çarpıldım.
Üç harfli meselesi malum.
Üstüne yaş gözün rakısı
Ağrı, ağrı, ağrı…

Göğsümde bir bizon var
Ki bu hiç de az sayılmaz
‘Kalmamdiyorsit’ oranını yükseltme
Dünya nefes alınamaz olmamalı…

Yalnızlığın üstatları yastıklar
Duvarlar karanlığın karındaşları
Üzerine geçirdiğin dokunulmazlık zırhı benim imalatım.
Bu zanaatkarlığın yarattığı pişmanlığı görmek istersen gel;
Acı oynuyor burda!

hal

Güzel hatrın için maydonoz tamam
Engin ara sahiplik namümkün çünkü
Çok ısrarla karnıbahara kadar giderdim
Lakin kereviz ağır oldu, kabul edelim.

Bir akşam üstü pazartesi pazarındayız
Tezgahlar kalkıyor...
Sesler azalıyor...
Yerlere bakıyorsun,
Ezik, büzük, karmakarışık;
Yetiştirilmiş ne varsa.
İçin kalkıyor, kaldıramıyorsun.

Neden bu kadar çok miden bulanıyor,
Şimdi anlıyor musun?
...

Sen farkında değilsin
Sevda gidince özlemek de gitmiyor.
Ve özlem bir kadın vokal
Kanon yapmakla iştigal.

may.

KalktımOkudumUyudum
Baba bu yalan değil;
Senden kurtulmanın yollarını aradım
Demirel plaka
Ben sessizlik vaad ettim.
Ama uydum haazır olan fenaya
Kılıfıma uydurdum.

"Bel kır, at!" direktifi verilmişlerden,
Yumrukları bir başbakan vakarıyla yedim.
Bir lunapark değil dünya, milyonlarca dönerdolap
Ve tonlarca yük taşır sırtta, aşık adlıkarınca.

Her ışık aydınlık değil, yüceltmeyin şafağı
Çünkü herkes bilir ki, acı gündüz de acı
Durur hala darağacı, yadsıadamaz gerçek bu
Kalbe gelen çekilir.

Haberin olsun bugün, uslandırdılar beni.
Baba, çok seviyorum seni...

szia

Damarlarım yok benim, saçların var yerine.
Koparıp yuttum
Sen arkanı dönmüştün, uyuyordun.
Kalkıp bir kitabın içine uzandım
Orada ayyaş bir kadınla yattım.
Ayraç.
Ayır aç.
Ayır an.
Ayran.
Saçma bir yere vardım
...
Her ülke bir Ayten Alpman çıkarsa,
Acılarımın şekli elips olurdu.
Anlaşılırdı erkeklerin nasıl içten ağlamadığı
Ve  cümlealem ironiye doyardı!
...
Bugün kar,yağmur, rüzgar;
Ne aramazsan var.
Severim böyle günleri, kovuklarına çekilirler.
Dolugözlüyümdür ben, dökerim hemen.
Kızarır, ovuşturdukça beter olurlar,
Ve insanlar tüm bunları havaya yorarlar,
Severim.
İnsanlar
Yorarlar.

N.M.B. (bilgendilbaz çevirisiyle)

Me, the lover of the earth, in an eternal struggle
most probably having a throat cut in my breath

the water get stuck on my craw is now two baby drops
while picking up a scantly livelyhood
I'm questioning what is death in a nonsense mood

If it's objective to say 'such is the best'
I am begging for  a piece of subjective point of view
when a hearth is broken no escape remains in it for the imprisoned loser
and inside the imprisoned, there is always one another
at the end just a tiny body is left over
'each man is a matrushka' is the sentence of each lover

since you call my name the bog game
and make me open my sunday cards
here! one is jack and the other is king
And my dear princess
by sulking from far far away just give me an ace

N.M.B.

Dünyanın en uzun debelenen aşığıyım ben
Nefesimde boğazım kesilmiştir muhtemelen
İki küçük damla oldu kursağımda kalan su
Dizbize zıtkanaat geçiniyorduk
Neyin ölümü gerçekleşti anlamadım doğrusu.

"En iyisi böylesi" objektif ise
Biraz susjektif bakış rica edeceğim
Kalp kırılır yenilen içeride kalır
İçerdekinin içinde aynısından başka bir yenilen
Elde kalan ne kadar da ufak bir vücut
Her erkek aslında bir matruşkadır!

Madem ki batak koydun adımı
Açtıracaksın bayramlık kartlarımı
Ki onlardan biri bacak birisi papaz
Ve sevgili prenses
Sende anca uzaktan bana surat As.

kızım sana söylüyorum

Bir kez de benim sormama gerek yok
Sesinde ne var, hiç bilmiyorsun
Zaten Süreyya'yı da boşuna yordun.

...

Ne kadar geri ödemesiz aşkbakanlık bursu alan varsa
Kriterleri düşük düzeyde tutunca
Hepsi aynı kişi sanki
Bak karatahtada bir venn şeması
'bir boşluk hissi' kesişim kümesi
Ve tükenmez tebeşirle yazılmış
Sol üstte başkanın 'çok sevenler' listesi.

Yaşayan hiç kimse kalp bağışlamasın
Bireysel ticarete dökülsün hatta
Bedelsiz nefesin değeri olmuyor
Kanunlara bunları da koy Hammurabi
Ortaya çıkardılar diye yazı olayını
"Şiir yazıp can yakıyor herifler"
Zaptetmiş adamsın sen Sümerleri.

...

Yerinde bir kedi var
İşemiş
Kesinlikle
Yerinde bir karar.

volta enteresan bir şeydir

Üstüste iki sigara içemiyordum
Üstelik bir paketi geçemiyordum
Bir kadın, yaktı geçti,
Kendim gibi koktum o gün.
Her dumanda o hissi arıyorum belki.
Hediye paketlerinin lastiklerini ateşe verdim
Atladım üstünden ama bahar gelmedi.

Bir bank var benden aşağıda
Bir bakmak ki yanıbaşımda
Ardımda
Uzağımda...
El sallıyor utanmadan, hayırlı günler diliyor
Sel gidiyor göz altımdan
Arap kızı firarda!

Kayıp mı etmiş oluyorum şimdi ben?
Rekora koşuyor yahu büyüme endeksim
Gelişmekte olan bir ülkeyim haddizatında
Komşuya küçük bir tüyo bile verdim
Kurtarmak için ülkeyi darboğazdan
Herkes birine aşık Yunanistan'da.

Uyuyup uyanamadığım olmadı henüz
Ters yatıp tutulmuşsam çözülmüşümdür.
Ayrıca alışmak ciddi bir nimettir
Faydasını gören arkadaşlar var.
...
Lakin yine de;
Can yanıyor, oluyor yani bunlar...

teori

Hayat hangi yanıyla güzelse canım
Ona sırt çeviririm beslenmek için.
Ah Muhsin abi, sen de burada olaydın…
Hissettin mi , yani ne bileyim
Kulakların falan çınladı mı?
Yukardaki gerçeği fark ettiğimde
Kemiklerim sızladı, üzengi dahil
Ve affettim hepsini
Örseleyeni, üzeni dahi.

Bil ki bilinçli bir tercih değil gitmek
Yahut kapıları açmak ardına dek
Bir ses, bir ses var!
Sevmediğimde ben, sevdiğimde sevdiğim duyar.

Ben birini görmüştüm…
Elbette bu ilk defa olmuyordu!
Fark yaratan özelliği, sırtımdaki havluyu
Hem de terden boğulurken çekip çıkarmasıydı.
“Narindir vücudum canım tatlı bak
Üstelik benim sinüzitim var”
Der gibi bakmıştım, anlayamadı
Ve bu yere batasıca huyu her selef
Halefine yadigar olarak bıraktı.

İsmi ‘bodos’
Aşk bokunun rüzgarı
Kış içinde sıcak esince yanılırsın
Hatta elini uzatırsın
Serap yalnız çölde olmaz öyle değil mi?
Bu da ders olsun sana
Artık keşifleme, arama!

bir şekil harap espirikleri

Jeffrey
Newyork'da öğrenci
Seviyordu heykeli, sevmiyor şimdi.
Çünkü artık özgür değil
Rachelle varken iyiydi; yok, gitti...
Olmayışıyla tahakküm altına alan kadından korkulur!
Korkuyor.
İngilizce küfredip, fransızca ağlıyor.
Anadilde acılanmayı seviyor;
Annesi varmış gibi oluyor.
Başını şişeye dayayıp,sızlıyor...


Bellini
Pisa'nın önde gelen zengini.
Yaşlı başlı kadın ama gücü yerinde.
Bir yumruk atmak istiyor diğer tarafından kuleye
"Akira çok severdi, döndüğünde dik görsün, sevinir"
Dimdik kadını genç yaşında bırakan bu Japondan
Yıllar sonra geri dönüş beklemek
Olsa olsa bir delilik belirtisidir.
Bekliyor, inanıyor
ve tedaviyi reddediyor...


Bankta oturan biri
Düşünüyor bildiği yabancı insan isimlerini
Vakti bol belli ki
Başını kaşıyor, denizi izliyor.
Elinde telefon var, yazıp yazıp siliyor.
Yakıp yakıp söndürüyor sigaraları.
Yetmiyor, filtreleri zorluyor.
Mavi oluyor köprü; yeşil, kırmızı
Ama o en çok ışıksızını seviyor,
Parmaklar kenetlendiğinde yanmıyordu.
Ne akla hizmet hayra yormuştu?
Elleri sıcaktı kızın, peki nolmuştu?

Soğudu Fındıklı Parkı
O biri kalktı
Bağırdı;
"Hey maşuk! sakın,
Bir adım daha atayım deme
Herşeyi alırsın, amenna
Ama şehrin en sevdiğim yeri benimdir, hadi yoluna!"

rot balans ve sadece adını bildiğim bir sürü şey

"durdur" dedi arabayı "inicem!"
"durdum al" dedim, inmedi.

"in lan" dedim arabadan "aşağı!"
"inerim oğlum" dedi, durmadım.


şanzımanı falan hep dağıtmışız
eprimiş tekerlekler kabak!
ama...
aşkolsun sana coni!
iyi ki bir gidesimiz vardı
yükselttin benzin fiyatlarını.

kaskolusu olsa keşke aşkların
zararı onlar ödesin
keyfi biz 'sürelim'
hatta perte çıktığımızda
yepyeni bir aşk edinelim.
ve nolur, rica ediyorum
kırkiki takla da atsak
ölmeyelim!

glt

Aynı dünyada yaşamamıza şaşmayacak kadar aklım var.
Gerçi marsta su buldular
Ama
Garanti değil büyüyecek çiçeklerin güzelliği.

Peki ya milyonlarca şehir içinden
Neden?

Neden Viyana'da değilsin sen mesela
ki sanat eseridir ağzın
Freud'un da senin soluğunu hissetmeye hakkı var.
Yerin metrelerce altında
Psikolojisi bozuktur adamcağızın
Sırtını çiğnersen rahatlar
Ve belki
Hortlar!

Hem ben Kongolu olabilirdim.
Tamam, bir Mısırlı kadar esmerim de
Bu saatten sonra daha güneye mi inilir?
Ama ben Kongolu olsaydım yanardım,
Yanardım da farkedilmezdi
Malum sıcak...
Hem aşkla prim yapamayabilirdim.
Herkes aç!

Ama gel gör ki buradayız
ve deyimden çıkıp gerçek manada gelsen
-yani demek istediğim
topuklarının eşiğime değdiği bir gelmek-
anlarsın...
Sen ikisin, ben yarım.
Her düşündüğümde dörde katlanıp
hasta kutularına atılırım tarafımdan.

"Kafiye için çabaladığım kadar
gözlerin için çabalasaydım" derim
Ama bariz saçmaladığım.
Kelimeler yok olmakta senin kadar maharetli değiller!

deneme

titre ve kendinden gideni gör!
azrail yokladığında nasılsan öyle işte
ne, içine atlet giymeyi mi unuttun?
yediğin acıya güvenmiş gibisin,
içten yanmalı vücuduna ya da...
dedim ya titre hadi,
zerrelerin toprağa serpilsin.

10 Ağustos 2011 Çarşamba

hadsiz

ben.
bir kıza baktım,
gördüm.
sonra hemen
parmak kaldırdım.
maruzatım var
dersimi aldım, tamam
ama can bu
senin anlayacağın
defterden sildim de
ezberci sisteme çok alışmışım.